Teknoloji

Kaspersky Genel Müdürü Murat Göçe ile Röportaj

Murat Göçe ile Röportaj

Burayayaz.com‘un tasarım değiştirmesiyle beraber ilk roportajımı da Kaspersky Lab Türkiye’nin Genel Müdürü Murat Göçe ile yaptım.  Öncelikle buradan vakit ayırıp sorularımı yanıtladığı için kendisine teşekkür ediyorum.

Murat Göçe 1980li yıllardan beri bilişim sektöründe teknik uzman ve yönetici olarak çalışmıştır ve halen çalışmaktadır. Özellikle güvenlik çözümleri alanında firmalara hizmetler sunmaktadır. İş deneyimlerine kısaca göz atalım:

Genel Müdür – Kasperksy Lab Türkiye Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2008 –
Genel Müdür – Helyum Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2007 – 2008
Genel Müdür Yardımcısı – Lidyum F-Secure Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2005 – 2007
Satış Müdürü – D-Tek Nec Computers Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2004 – 2005
İş Geliştirme Yöneticisi – Sentim Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2003 – 2004
Genel Müdür Yardımcısı – Nod32 Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2002 – 2003
Genel Müdür – Panda Türkiye Bilgisayar ve Ağ Güvenliği 2000 – 2001

Röportajımızın sonunda Murat Göçe’nin bir de süprizi olacak okuyucularımıza. Dikkatle okuyunuz.
1- İlk sorum “kendini tanıtır mısınız” olmayacak. Bu soruyu defalarca yanıtlamışsınızdır. Öğrenmek istediğim bilişim sektörüne girişiniz nasıl oldu? Güvenlik alanına yönelmenizin belirli sebepleri oldu mu?

Üniversite yıllarında sınıfın en parlak öğrencilerinden olmamama rağmen, arkadaşların tersine çok saygı duyduğum ve sevdiğim bir hocamın, kendisi bölüm Başkanımızdı, o zamanların parmakla sayılacak kadarki bilgisayar firmalarından birinin isteği üzerine beni tavsiye etmesi ile bu sektöre 1979 yılında girmiş oldum. 79 yılı sizi şaşırtmasın, bana bu mesleği öğreten ağabeylerim ile çalışma şansı buldum. Yani ben Türkiye’de 2.nesil bilgisayarcıyım. 🙂

2-Kaspersky Lab Türkiye dışında Nod 32,F Secure ve Panda gibi markalaşmış anti virüs firmalarında önemli pozisyonlarda çalıştınız. Güvenlik konusunda hangi firma neden iyi neden kötü şeffaf bir yaklaşımla söyleyebilir misiniz?

Antivirüs firmalarının gücünü deneyim, ekip ve tehdit istihbarat kaynakları oluşturur. Bunları değerlendirdiğinizde bazen net sonuç ile kullanıcı algısında çok farklılıklar oluşabiliyor. Çünkü bazı ürünler güvenliği arkaplana itip hızı vurgular, bir başkası ürün özelliklerini, bir diğeri de reklamları ile kullanıcıları etkilerken , ekonomik ve kültürel unsurlar da sonuçları değiştirmektedir. (Donanım özelliklerinin düşük olması nedeniyle ülkemizde güvenliği çok düşük ama hızlı bir AV markasının tercih edilmesi gibi, ülke insanlarının kendi markasını seçmek gibi) İşte olayın bütününe baktığımızda, firmanın gücü ve ürünün kalitesi diye değerlendirip, Kaspersky hariç, Panda sonra F-Secure sonra da Nod32 demek çok da yanlış olmaz. Zaten bu dediğime Uluslar arası pazar payı ve bilinirlik anlamında baktığınızda da farklı bir sonuç ortaya çıkmaz.

3-Virüslerin yayılmasına antivirüs firmalarının yardımcı oldukları ve böylece kendilerine iş sahası oluşturdukları doğru mu?

Bu sıkça sorulan sorunun cevabı da çok net ve açıktır. Üstelik cevaplar birbirini tamamlar özelliktedir.

– Günde 30.000 virüs çıktığını düşünürsek , AV firmalarının bunu yapması için nedenleri de yoktur, vakitleri de.

– Daha önceden bir AV firmasında çalışıp, sonra bir nedenle işine son verilen kızgın birinin ortaya çıkıp “o virüsleri şu firmada biz yazıyorduk” şeklinde bir demeci olmamıştır. Kaldı ki bu sektör 15 yıllık bir sektördür ve yüzlerce kişinin işine son verilmiş olması muhtemeldir.

– Bu paralelde , doktorlar mikrobu, polisler katilleri ortaya çıkarıyor demek ile aynı anlama gelir.

4-Ben bir Kaspersky kullanıcısıyım. Ve Kaspersky’ın çalışırken sistemi yavaşlattığını gayet iyi biliyorum. Tabi sistem özelliklerine göre değişiyor olsa da genel bilinen Kaspersky’ın yavaşlatma sorunudur.Peki anlık dosyalarımızı tarayan bir antivirüsün sistemi yavaşlatması normal değil midir zaten? Nod32 fanatikleri her zaman Nod32’nin sistemi kasmadığını iddia ederler. Nod32 kullanırken hiç virüs bulaşmadığını söylerler. Ama tam tarama yaptıklarında sistemlerinde genelde birkaç solucan ,trojan çıkar. Bunun nedeni anlık taramama olabilir mi?

Alışveriş merkezlerine girerken güvenlik kontrolünde bazen ısrarla düdük ötmesine rağmen, görevli geçmenize izin verir. Ona anlatılan, kapıda birikme olmaması, biran evvel kişilerin içeri alınmasının önemidir. Kuyrukta bekleyenler hiç sıkılmazlar ve rahatça içeri girerler, üzerleri aranmaz. İçeriye girenlerin üzerinde bomba olma ihtimali bile vardır. Bu Kaspersky değil.

Kiminde ise cepleriniz boşaltılır, gerekirse çantanız açtırılır. Üzeriniz aranır. Alışveriş merkezinde güvenle dolaşabilirsiniz. İşte Kaspersky budur. Septik yaklaşımı kullanıcılarını internette güvenle gezinmeleri içindir.

Özetle siz güvenlik için bir bedel ödeyerek Antivirüs programı alıyorsanız, bırakın işini yapsın. Hem para öde, hem de sisteminde virüs olmasına razı ol. Bu benim bile algılamakta zorlandığım bir durumdur.

5-Kaspersky programını rakiplerinden ayıran en önemli özellikler sizce nelerdir?

Biz illa ve öncelikle ve muhakkak güvenlik diyoruz. Bütün yatırımlar daha güvenli bir internet kullanımı için. Makul fiyat, kabul edilebilir performans ile maksimum güvenlik bizi tanımlamaya yeterli olacaktır.

Güvenli çalıştırma modülüne değinmenizi bekliyordum aslında. Bu özellik diğer yazılımlarda da var mı yoksa ben mi rastlamadım? Kendi açımdan bu özellik sayesinde güvenip de şüphelendiğim programları bu kipde kurup çalıştırıyordum.

Ürün özelliklerine indiğimizde ise birçok farklılığı bulmak mümkün. Sandbox ile güvenmediğiniz uygulamaları çalıştırarak zararlı yazılım içerip içermediğine bakıp, sonrasında eğer varsa işlemi iptal edip , uygulamayı çalıştırmadan önceki temiz ortama dönmenizi sağlayabilirsiniz. Hatta içeriğinden emin olmadığınız bir web sitesine sandbox’ın sizden önce gidip bakıp, güvenilir olup olmadığını size bildirmesini isteyebilirsiniz. Gelişmiş kişisel güvenlik duvarı ve uygulama kontrolü da diğer üstünlük katan özelliklerimiz.

6- Kaspersky kurumsal çözüm olarak ne tür hizmetler veriyor. Web sitelerine yapılan DDOS ataklarını önleme konusunda veri merkezleri ile iş birliği içinde misiniz? Botnet olarak bilinen ağır saldırı türleri için sunucu firmaları ve veri merkezleri ne tür önemler almalı?

Kaspersky’nin her platform ve her kademe için çözümü mevcuttur. Dosya sunucularından, mail sunuculara, gateway’den mobil cihazlara, Microsoft , Linux, blackberry, android’e kadar.

Kaspersky CEO’su Eugene Kaspersky bilinen en önemli tehditlerle savaş için kurulan tüm örgüt ve derneklerin kurucu üyesi ve/veya yönetim kurulundadır. Kaspersky Avrupa’nın birçok ülkesinde Polis teşkilatları ile ortak çalışmalar yapmaktadır. (Buradan Türk Polisine de çağrımız olsun,birçok polis biriminde Kaspersky kullanılmasına rağmen bu konudaki ilgililere ulaşamadık )

Botnet , kötücül yazılımlarla ele geçirilmiş zombi sistemlerin oluşturduğu ağ sistemidir. Bu ağın parçası olduktan sonra çözümü zorlaşmaktadır. Bu nedenle virüs, trojan gibi tehlikelere karşı önceden tedbir amacıyla kaliteli AV programı satın alarak bilinçli kullanıcı profili uygulamak sorunun en önemli çözüm adımıdır.

Burada asıl sormak istediğim DDOS saldırılarını sunucu tarafında önleyecek çözümleri antivürüs firmaları sunuyor mu?

DDOS saldırıları sunucu tarafında engellenemez aslında. Yani tek adresten gelen DDOS saldırısını durdurabilirsniz ama Botnet parçası değişik ip’Lerden gelen atakları durdurmanız imkansızdır. Bunun çözümü servis sağlayaıcı noktasındadır. Sunucuya kadar gelen atak, zaten sizin hattınızı işgal etmiştir ve sizi çalışamaz duruma getirir.

Kaspersky olarak bu yönde bir çalışma yok maalesef.

7- Güvenlik sektöründe çalışırken başınıza gelen en kötü virüs hadisesi nedir? Kaspersky gibi bir firmada çalışanın bilgisayarına virüs,trojan veya truva atı bulaşamaz mı?

Önemle üzerinde durduğumuz bir firmaya benim orada olduğum bir anda virüs bulaşarak sistemlerden bazılarının çökmesi ve herkesin beni neredeyse dövecek hale gelmesiydi başıma gelen. Fakat hemen Rusya’dan ilgilerle temasa geçerek sorunu 3 saat içinde çözdük, sonrasında firmada kahraman ilan edildim ve 5 yıldır hem firma hem de firmanın bağlı olduğu gruptaki tüm firmalar müşterimiz. Bu olay ile sorunun ikinci kısmının cevabı aynı; Virüs Dünya’nın bir yerinde yazılır ve yayılmaya başlar. AV firmaları bu virüsün istihbaratını alır ve hemen çözümünü kullanıcılarına yollar. Bu işlem esnasında sizin sisteminize virüs , bulunan çözümden önce gelmişse yapacak bir şey yoktur. Virüs sisteme bulaşır. Yaşadığım olayda da, Türkiye kaynaklı bir virüs Kaspersky Laboratuarlarına ulaşmadan firmaya bulaşmış. Yaşanan sorunun nedeni de buydu. Buna biz virüs imza dosyası update işlemi diyoruz, bu süre Kaspersky’de çok sık. Günde minimum 8 update garanti ediliyorken, rakiplerde bu sayısı 3-4 hatta bazılarında 1-2. Yine de bu süre arasında sezgisel korumanız açık değilse ki bunu bütün firmalar performans düşüsü nedeniyle kapatır, bu virüsten korunamazsınız. Kaldı ki Sezgisel Koruma (Herustik koruma) başarı oranı %50leri geçmez. Çünkü hacker’lar her zaman 1 adım öndedir ve onların nasıl strateji izleyeceğini biz bilemeyiz. Onalar tehditi oluşturur, biz de bunun çözümünü.

Kaspersky laboratuarına virüs bulaşır, zaten istenen de budur. Virüs ne kadar çabuk laboratauarlara ulaşırsa o kadar iyidir . Fakat Kaspersky sunucularına girmesi çok küçük bir ihtimaldir. Yüksek derecede güvenlik önlemleri alınmıştır. Tüm bunlara rağmen hiçbir zaman girmeyecek diyemeyiz çünkü dediğim gibi Hacker camiasını bizler yönetmiyoruz , sadece takip ediyoruz.

8-Keyloggerların kısaca ne olduğunu açıklayarak en çok kullanıcılara hangi yollardan bulaştıklarını Kaspersky verilerine dayanarak açıklar mısınız?

Keylogger programcıkları spy (casus) tehdit sınıfına giren kötücül yazılımlardır. Koruması olmayan sistemlere girerek kullanıcının bastığı her tuş dahil tüm klavye hareketlerini hacker’a yollar.

Keylogger kötücül yazılımları, kullanıcıların güvenliğini bilmedikleri web sitelerine girdiklerinde veya kendilerine yollanan linklere tıklayarak açılan sitedeki uygulamalara evet demeleri ile (koruma bile varsa, yüklemeyi kullanıcı onayladığından yine bulaşabilir) , herhangi bir kişi veya siteden yüklemeye çalıştıkları ücretsiz yazılımlarla (Dünyanın en büyük botnetlerinden biri olan Conficker_Kido’nun ücretsiz bir AV programı adı altında 6 milyon kişiye yüklendiğini hatırlayalım) bulaşabilir.

9-Antivirüs programları tarafından henüz tanınmayan bir keylogger ,ne sürede Kaspersky tarafından tanınır hale gelir?

Antivirüs firmalarının gücü istihbarat kaynakları ile ölçülebileceğini söylemiştik. Kaspersky istihbarat konusunda en hızlı AV firmasıdır. Bunun sonucu da imza dosyaları çok sık yollanır. Keylogger ile çözümü arasındaki süre dakikalarla ifade edilir duruma gelmesine rağmen, özellikle lokal üretilen keylogger yazılımının Laboratuarlara ulaşması vakit alabileceğinden çözümü de uzun sürebilir. Bu süre hiçbir zaman 1-2 saati geçmez.

10- Bankalardaki tek kullanımlık şifre sisteminin hackerlar tarafından çözülebileceği üzerinde duruluyor ve tartışılıyor. Sizce bankaların internet şubelerindeki güvenlik önlemleri ne kadar etkili? Çözülebilir mi? Ayrıca bireysel olarak kullandığınız bankalar arasında internet şubesi girişinde diğerlerinden daha fazla güvenlik önlemi alındığını düşündüğünüz banka hangisidir?

Bu konunun çözümü , yıllardır vurgulamaya çalıştığım dijital imzadır. Bunun dışındaki çöümlerin hepsi sıkıntı yaratmaya görece daha açıktır. Maliyet ve ülke politikaları nedeniyle sadece opsiyonel hizmet olarak gözüken dijital imzaya gereken önem verilmemektedir. Ben kişisel olarak internet kulanıcılarının %5 inden fazlasının dijital imzanın ne olduğu hakkında fikir sahibi olamdığını düşünüyorum.

Bu paralelde maalesef ki bankalarımızın sunduğu çözümler aşağı yukarı aynıdır.

11- Bilgisayarımız internete bağlandığında virüs saldırılarına maruz kalır mı? Windows kullanan bir kullanıcı sadece Windows’un güvenlik duvarı ve zararlı engelleme yazılımı ile korunabilir mi? Antivirüs koruması almak şart mı günümüzde?

İnternete bağlanır bağlanmaz tehlikelere açık hale gelinir.Tabi ki tehditler sadece internet üzerinden de gelmez. Sisteme takılan CD, USB ve network kablosu da tehlikeli yazılımların yüklenmesi için yeterli olabilir.

Antivirüs yazılımları , günümüzde en çok kullanılan Microsoft işletim sistemine sahip bilgisayarları internetten korumak üzerinde üretilmişlerdir. Aynı firmanın sunduğu çözüm ile korunmayı beklemek bence tutarsız olacaktır.

Antivirüs yazılımı kullanılması kesinlikle şarttır. Bu AV programının da , bilenen, çok güvenli, Dünyada kabul görmüş bir marka olması önemlidir. Bedelsiz ürünler ve korsan kulanım daha da tehlikeli durumlar ortaya çıkarabilmektedir.

– Bilgisayarınızdaki bilgiler sizin için önemli ise sizi sadece AV programı korur

– Bilgisayarınızdaki bilgiler sizin için önemli değil ise, AV programı kullanmazsanız bir botnet parçası olabilir ve uyuşturucu ticareti, çocuk pornosu gibi yasal olmayan ağların parçası haline gelebilir ve kullanılabilirsiniz. Bu durumda Polis ile başınız derde girebileceği gibi toptan gerçekleştirilebilecek DDOS saldırılarının bireyi olup yaşadığınız ülkenin insanlarının ve kurumlarının sistemlerini durdurabilirsiniz.

12-Virüs saldrılarından Linux işletim sisteminin etkilenmediği ve en güvenli işletim sistemi olduğu doğru mu?

Hacker dünyası ilk yıllarda şan şöhret için kötücül yazılım üretirken şimdilerde maddi kazanç ve siyasi amaçlarla saldırılar düzenlemektedir. Bu kazancı elde etmek için daha çok kullanılan sistemleri hedef almak işlerini kolaylaştırır. Bu nedenle Microsoft sistemlerine daha fazla saldırı olur. Bu Microsoft’un daha kötü ya da Linux’un daha iyi olduğunu göstermez. Eğer Linux pazarı %50 gibi olsaydı aynı saldırıları ve açıkları Linux sistemlerde de görecektik.

Cebit 2010 fuarında aynı soruyu Pardus standındaki arkadaşlara sordum. Ve kendi fikrimde sizin verdiğiniz cevapla  aynıydı. Fakat Pardus kullanıcısı arkadaşlar virüs kodlarının Linux da açığa çıktığı için ve çalışmadığı için kesinlikle en güvenli sistem olduklarını savunuyorlardı. Bu savunmaya verilecek bir cevabınız var mı?

Cevap yine aynı paralelde olacak. Hacker’lar kodlarını Linux işletim sistemi için geliştirmiyorlar ki. Geliştirmeye başladıklarında kodların açığa çıkmayacağından eminim. Ortaya çıkabilen kodlar, Windows işletim sistemine yönelik kodlardır veya acemice yazılmış birkaç Linux virüs yazılımı olabilir.

13- Sosyal mühendislik yöntemleri ile firmalardan veri sızdırılması konusunda firmalara neler tavsiye edersiniz?

Bu konuda DLP Data linkage Prevention yani Bilgi sızması önlemi yazılımları pazardaki yerini almaya başlamıştır. Tam bir DLP çözümü , trafiği denetleyerek smtp(mail) http (web) kanalları kullanarak dışarı bilgi yollanmasını, USB ve yazıcı gibi çevre birimleri ile bilgilerin kopyalanmasını engelleyerek bilginin sızdırılmasını engeller. Şimdilik rakip markalarda sadece bilgilerin kripto yani şifrelenmesi ile korunması sağlanırken, Kaspersky yan firması Infowatch ile bu çözümü hızla geliştirmş ve pazarın neredeyse bu konuda tamamında etkin olmuştur. Önümüzdeki dönemlerde Kaspersky kurumsal ürünlerinin içnden de DLP çzümleri çıkacaktır.

14- Önceleri başıma gelen bir olayı ve Kaspersky deneyimimi anlatmak istiyorum kısaca. Güvendiğim bir arkadaşımın msn adresi ele geçirilmiş ve bana bir dosya yollamıştı. Bende güvendiğim için açmıştım. Ve sistemde gariplikler olduğunu fak ettiğimde Kaspersky programını çalıştırdım. Fakat yazılımın bileşenleri devre dışı kaldı birden. bilgisayarıma bağlanan kişi ekranımda bir komut sayfası açarak benimle yazışmıştı. Kaspersky 6 vardı o zamanlar. Kaspersky programının güvenlik bileşenlerine bir hacker ya da bir virüs nasıl etki edip devre dışı bırakabiliyor? 2011 sürümünde bu tip bir durum var mı?

Hacker’lar yeni bir tehdit oluşturur ve AV firmaları buna çözüm. Kural hep böyle işler. Sizin yaşadığınız durumda muhtemelen henüz Kaspersky tarafından tanınmayan kötücül yazılım sizin sisteme bulaşmış ve zarar vermiştir. Büyük ihtimalle 1 saat içinde çıkan güncellemeyi yüklemiş olsaydınız bu yazılım size zarar veremezdi. Bu risk her zaman var. Fakat Hacker dünyası gibi Güvenlik firmaları da teknolojilerini geliştiriyor. Bu örnekte olduğu gibi zararlı yazılımın önce Kaspersky yazılımına saldırması artık engellenebiliyor. 2011 bu tür tehditleri çoktan halletmiş durumda. Fakat tekrar ediyorum, Hacker dünyasının bir sonraki adımını kestirebiliyoruz ama bilmiyoruz. Tüm çözümler bu kestirmeler üzerine, bu nedenle de hep tehlike var.

15- Kaspersky lisansları fiyat olarak ucuzlamaya başladığı için gittigidiyor üzerinden satın alan sayısı artmaya başladı. 2009 yılı lisansını satın alıp 2011 sürümünde kullanmanın bir zararı var mı bunu öğrenmek istiyorum.

Gittigidiyor gibi sitelerden satılan ürünlerin pek çoğu sahte ürünler. Bir çoğu bir süre sonra çalışmamaya başlıyor ve kullanıcı bize geldiğinde pek yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. Bu nedenle bu tür satış kaynaklarını takip ediyor ve kapattırıyoruz.

2009 lisansının 2011de çalışmasının teknik olarak bir riski yok. Fakat bu kod ile destek alamadığınız gibi, kodun kaynağının bilinmemesi nedeniyle bir süre sonra çalışmaması mümkün.

Yaklaşık 1 sene önce 5 kullanıcılı bir lisans CD si aldım GG üzerinden. Şu ana kadar da her hangi bir iptal durumu olmadı. CD olarak satın alsak da bu aldığımız CD lerin korsan olma ihtimali var mı? Ve toplu lisans satışı pek bilinmiyor ya da tavsiye edilmiyor. Özellikle öğrencilerin 3-5 arkadaş birleşip toplu lisans alması daha avantajlı değil mi? Toplu lisansın kullanımdan dolayı iptal olabilmesi gibi bir riski de var mı?

Ek olarak her 1 yıl için alınan lisans da o yıl içerisinde mi destek alabiliyoruz?

Maalesef ki, bu korsan ithalat CD de yaptırıyor. Dolayısıyla CD olması korsan ya da kaçak olmaması anlamına gelmez. Zaten bu kişiler adres vermez, genelde msn üzerinden iletişime geçerler.

Bugüne kadar kitlenmemiş olmaması bir sonrakinin kitlenmeyeceği anlamına gelmez L biz kodu bulursak kitleriz J Zaten bu tür satış kanalları ile mücadele durumundayız.

Lisans kişi ya da kurumu alınır, kişiler arasında paylaştırılamaz. Bu bize özel bir durum değildir. Lisans yapısının gereğidir. Bununla birlikte kod kitlenmez ama yasal olmaktan da çıkar, oluşabilecek durumlarda destek hizmeti alamazsınız ve kaçak kullanıyor kabul edilirsiniz.

Destek hizmetimiz, Türkiye’den yasal yollarla alınan her kod için geçerlidir. 2009a da destek veririz tabii ki. Ama bu satılan kodların bizimle alakası yok. Bu nedenle destek alma ya da hak arama gibi imkanları da yok.

16- İnsanları lisanslı yazılım kullanmaya yöneltmek için bir takım kampanyalar ya da indirimler düzenliyor musunuz? Sosyal medyayı bu alanda kullanıyor musunuz? Fuarlara katılımınız ne düzeyde?

Facebook ve Twitter gibi kaynaklarda sayfalarımız var. http://www.facebook.com/KasperskyTR http://twitter.com/KasperskyTR Buraları sürekli güncel tutarak sosyal ağlardan maksimum faydayı sağlamaya çalışıyoruz . Ayrıca http://www.kasperskyclubturkey.com/ sitemiz ile kullanıcılarımıza da çok yakınız.

Fuarlarda olmaya çalışıyoruz fakat ağırlığı daha çok BT ağırlıklı etkinlere verdik. IDC, Bilişim Zirvesi gibi en popüler etkinliklerde sürekli sponsoruz.Ayrıca Ankasec, BIMY , çeşitli üniversite etkinliklerindeyiz. Geçen sene yaklaşık 30 üniversitede konuşmacıydım.

17- Türkiye’de güvenlik ile alakalı insanlarla iş birliği içinde çalışmalarınız var mı? Geri bildirimler,testler gibi konularda kullanıcılarınızla etkileşim kuruyor musunuz?

Öncelikle Türk Bilişim Suçları polisi ile iletişime geçme çabalarımız devam ediyor. Kaspersky olarak bu konuda kazanç gütmeden sadece yardımcı olmak istiyoruz. Diğer yandan bu işbirliği için birkaç dernek dışında çalışma yok, bu nedenle bir çalışmamız yok demem yanlış olmaz.

Bizim siteden bizlere mail atabiliyor kullanıcılarımız. Ayrıca sosyal medya üzerinde de ulaşabilirler. Yani kullanıcılarımızla hep yan yanayız.

18- Şifre güvenliği konusunda neler söyleyebilirsiniz? Tarayıcıların şifre saklama özelliklerini kullanmak doğru mudur?

Tabii ki şifre sadece sizin bilmeniz gereken bir sözcük. Bunu sisteminiz dahi bilmemeli.

Şifre kullanımındaki bilgisizlik sadece ülkemize ait sorun değil. Yapılan araştırmalarda 12345, soyadı, password gibi şifrelerin kullanımı çok yaygın. Bu konuda uzun araştırmalarım oldu geçmişte ve bununla ilgili birkaç makale yazdım. www.muratgoce.com sitesinden veya geçmiş basın haberlerinden ulaşılabilir durumdalar. Özetle, mümkünse anlam içermeyeni, rakam ve harflerden oluşan, asgari 8 harfli şifre kullanımı ve bu şifrenin zaman zaman değiştirilmesi temel gereklilikler.

19- Sizce en güvenilir tarayıcı hangisidir ve neden?

En güvenilir kavramı maalesef işletim sistemleri gibi tarayıcılar için de geçerli değil. Hangisi daha çok kullanılıyorsa Kötü adam Hacker’lar bu tarayıcıya saldıracak ve bütün sartejilerini bu markaya göre geliştireceklerinden birçok açıkları ortaya çıkacaktır.

20- Kaspersky Lab Türkiye’de bir gününüz nasıl geçiyor?

Çok yoğun lafı hem klasik kaçacak hem de yetersiz. 15 kişilik kadronun yönetimi, yurtdışı raporlama işlemleri, satış baskısı, partner ilişkileri, müşteri iletişimi, seminerler ve neredeyse haftanın en az 2 günü seyahat. Bu sorularınızın sonuna yaklaştığımda saat 00:01 . 🙂 Ancak vakit kaldı.

Günde 500 civarı cevap verilmesi gereken mail alıyorum, spamleri ayıklamadan sayarsanız bu sayın 2000 filan. Gelen telefon sayısı günlük 20 civarı. Yurtdışı yazışmaları da onlarca. Buna rağmen Astoria’nın öğle yemeklerini kaçırmıyorum, aldığım kilolar da bunun en güzel ispatı. 🙂

Sevgilerimle

Teşekkürler

Buradan Murat Bey’e bana vakit ayırdığı için teşekkür ediyorum.

Eminim buradaki birçok bilgi okuyucularımıza güvenlikle ilgili hafife aldıkları bazı noktaların nedenli önemli olduğunu öğretecektir. Antivirüs yazılımı seçerken de maksimum koruma ve performans ikilisini dikkate alarak seçim yapmalıyız.

Her ay EN İYİ SORU sorana 1 yıllık Kaspersky Internet Security 2011 Lisansı hediye edilecek

Yazımın başında da belirttiğim gibi Murat Göçe‘nin sizlere güzel bir süprizi var. Röportajımın sonunda kendisine yöneltilen en iyi soruya ay sonunda 1 adet lisans hediye etmeyi rica etmiştim. Murat Bey ise hiç çekinmeden 2011 Haziran ayına kadar bu yazı altından yorum yapılarak sorulacak en iyi soru sahibine 1 adet Kaspersky Internet Security 2011 (KIS) lisansı hediye edecek. Burayayaz.com adına kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.

Sorularınıza da vakit buldukça buradan cevap vermeye çalışacak.

kaspersky internet security 2011

1 yıllık Kaspersky Internet Security 2011 lisansı kazanmak için yapmanız gerekenler:

Kaspersky ya da güvenlik sektörü ile ilgili iyi bir soru sormak

Kazananlar her ayın son günü açıklanacak ve yorum yaparken kullandıkları mail adreslerine kazandıkları  lisans kodu KasperskyLab Türkiye  tarafından gönderilecektir. Yorum yaparken gerçek isim ve soyisminizi kullanmanız gerekmektedir.

Not: İlk talihli Aralık 2010 sonunda açıklanacaktır.

Güvenliğiniz için incelemenizi tavsiye ettiğimiz makaleler

Güvenli Facebook Kullanımı İçin 7 Öneri

Twitter hesabınızın güvende olduğundan emin misiniz?

İŞTE VİRÜSTEN KORUNMANIN 10 PÜF NOKTASI

Murat Göçe Roportajları

Yazar Hakkında

blank

Mehmet Emre Baş

Uludağ Üniversitesi’nden makine mühendisi olarak mezun oldum. 2009 yılından itibaren SEO sektöründe kendini geliştirdim ve bu alanda kariyerime başladım. SEO Yöneticisi olarak çalışmaya devam ediyorum. Algoritmaları takip etmek ve test etmek severek yaptığım işler arasında. bloglamayı da seviyorum.

83 Yorum var.

    • Kaspersky için en önemli konu güvenlik. Bundan asla ödün verilmiyor. Uluslar arası yapılan bağımsız test kuruluşlarının raporlarına baktığımızda bunun sonuçlarını görüyoruz. Her zaman en üst sıralarda virüs tespit oranına sahip bir ürün Kaspersky.
      Yaygın satış ve destek ağı, ürün özellikleri, optimum fiyat, kabul edilebilir sistem performansı da ilave unsurlar.

      Teşekkürler

      Saygılarımla

  • Merhaba Windowsun bilgisayarımıza istediği zaman bağlanıp verileri alması ve Cisco nun verilerimizi gönderirken bir kopyasını da kendisine gönderme ihtimali çok yüksek. Aynı şekilde virüs programları da sistemimizi kontrol ettikleri için istedikleri zaman sistemimizdeki istediği veriyi alabilirler. Bizim için yazılmış programların aslında bizim düşmanımız olma ihtimali çok yüksek. Bu konular hakkında görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

    • Bu konudan emin olunması için yapılması gereken işlem oldukça basit 🙂 Bir başka Antivirüs programı ile Kaspersky’i tararsınız. Eğer bilgilerinizi bir şkeilde dışarı çıkarıyorsa bunu algılayacaktır. Ya da kurumsal ağlarda içerik filtreleme, DLP gibi çözümler var. Bunlara mutlaka takılacaktır. Geçmişte böyle bir olaya raslamadım.

      Teşekkürler

      Saygılarımla

    • O zaman basit ifade etmeye çalışayım ; Hayır Kaspersky böyle birşey yapmıyor 🙂
      Doğruluğunu test etmek için yukarıdaki önerilerimi uygulayabilirsiniz.
      Saygılarımla

  • Stuxnet virüsünü (2009 yılından beri faaliyet içerisinde olan) neden antivirüs programları üreticileri değilde Belarus’daki bir security uzmanı tesbit etti? Bir yan sorum daha olacak, Digital İmza (JMicron ve Realtek) da eklenmesi Digital İmzalama’da açık olabilceği fikrini doğurmuyor mu?

    • Merhaba
      Açıkçası ben bunun bir kişi tarafından tespit edildiğini bilmiyordum ama Antivirüs firmalarında da sonuç itibariyle Güvenlik Uzmanları çalışıyor. Bakarsınız birgün bu uzman da Kaspersky ‘de çalışıyor olabilir 🙂
      Evet Realtek örneği Digital imzada da açık olabilmenin ihtimal dahilinde olduğunu gösteriyor. (Zaten dediğim gibi, Hacker’lar tehditi yaratıyor, biz çözüm bulmaya çalışıyoruz. ) Bununla birlikte Dijital imzanın kullanımı arttığında , gereken önem verilecek ve digital imzanın daha da güvenli hale getirilmesi mümkün olacaktır. Dijital imzaya verilmeyen önem sadece Türkiye için geçerli değil, tüm Dünyada bunun önemi bayağı bir ötelenmiş durumda.
      Saygılarımla

  • Merhaba Murat Bey, benim sorum şöyle olacak; evde eşim ben ve 2 çocuğum var.Hepimizin internete giriş saatlerini farklı olarak ayarlamak istiyorum. belirlediğimiz saatler dışında çocuklar nete girsin istemiyorum. ayrıca Sandbox özelliğinide barındıracak, ayrıca şifre kriptolama da yapabilecek. hackerler beni çevrimiçi izleyemeyecek.gelişmiş yedekleme özelliği olacak bir ürününüz var mı?

    • Merhaba
      İsteklerinize en uygun ürünümüz Pure. Internet güvenliği, yedekleme, kripto ve password yonetimi olan ürünümüz tam bu özelliklerde.
      İlginize teşekkür ederim.
      Saygılarımla

  • Şu günlerde birçok yazılımın yükleme ekranında yazılımın geliştirilmesi amacıyla yükleme yapılan bilgisayardaki verilerin yapımcı firmaya yollanması ya da Explorer anasayfasının değiştirilmesi gibi durumlar için çeşitli izinler isteniyor. Bu seçenekleri pek dikkate almayan kullanıcıların bilgileri bu firmalara yollanıyor ayrıca explorer pencerelerine bir bar konuyor ya da anasayfaları değiştiriliyor. Bu gibi durumlarda gördüğüm kadarıyla antivirüs programları yapılan değişikliği kullanıcı tarafından onaylandığı için engellemiyor ve uyarı vermiyor. Kısaca kötü yazılımlara kendi elimizle izin veriyoruz. Eminim bu durumu sizde farketmişsinizdir. Bu tarz olaylarla alakalı bir çalışmanız var mı ?

    • Bilgisayar ve özellikle internet kullanımı eğitim isteyen bir uğraştır yani Kişi internetten gelebilecek tehditlere karşı bilinçli olmak zorundadır. Sonuç itibariyle her yazılım kullanıcının isteklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Eğer kullanıcı her hangi bir işleme kendi rızası ile onay veriyorsa maalesef yapacak birşey yok
      Saygılarımla

  • Benim sorum genel olarak hem Kaspersky hem de diğer antivirüs yazılımlarıyla ilgili. Merak ettiğim şey şu. Bir antivirüs programı, X isimli bir dosyada virüs veya trojan olduğunu söylerken diğer bir antivirüs programı aynı dosyada virüs olmadığını söylüyor. Bu neden kaynaklanıyor?. Bu gibi bir durumda ne yapmamız daha doğru olur?. Hangisine güvenmeliyiz?

    Ayrıca bazı sitelerde (Örnek: http://www.av-comparatives.org/ gibi) hangi antivirüs programlarının daha iyi olduğuyla ilgili araştırmalar yapılıp bunlar yayımlanıyor. Siz bu tarz araştırmaların gerçeği yansıttığını düşünüyor musunuz?

    • Antivirüs programları, virüsleri imza dosyası dediğimiz virüs hareketlerini tanımlayan bilgilerden yola çıkarak bulur. Eğer bu dosyanın içinde o virüse ait bir imza yoksa o virüsü anlayamaz, bulamaz.
      Test firmalarının bir kısmı bağımsız bir kısmı ise sponsor firma desteği ile hizmet vermektedir. Test kuruluşunun bağımsız olduğundan emin iseniz yine de yeterli değil. Çünkü her test kuruluşu testleri değişik açılardan gerçekleştirmektedirler. Aynı Televizyonların rating açıklamaları gibi 🙂 Yine de bahsettiğiniz site ve benzeri birkaç test firması en güvenilirler arasında.
      Saygılarımla

  • En son win 7 sitesinde önerilen virüs programlarda Kaspersky önerilmiyordu neden windows Kaspersky i önermiyor??

    • Windows 7 uyumu kazanan ilk firmalardan biri Kaspersky. Türkiye Microsoft maalesef bizimle pek ilgilenmiyor ama Dünya’nın her yerinde Kasprsky-Microsoft işbirliği çok gelişmiş seviyede ve Microsoft tarafından ile tavsiye edilen ürün durumunda 🙂
      Saygılarımla

    • Güvenlik sektörünün tarihi yaklaşık 15-20 yıl kadar. Bu dönem içinde böyle bir açıklamaya raslanmadı. Ben böyle birşey olduğunu sanmıyorum. Kaspersky’de işe alınırken sorulardan birisi; Daha önce hacker’lık yaptınız mı şeklinde. Eğer evet derseniz işe giremiyorsunuz 🙂
      Saygılarımla

  • Wireless internet erişiminin giderek yaygınlaşması ve akıllı telefonların hayatımıza iyice girmesi ile virüslere bir kapı daha açılmış oluyor. Yakın zamanda sürekli artacağını düşündüğüm bu tehditlere karşı Kaspersky olarak sunmakta olduğunuz yada sunmayı planladığınız çözümler nelerdir?

    • Kaspersky for mobil security ürünümüz sadece internetten gelebilecek tehditlere karşı değil, aynı zamanda hırsızlara karşı da çözümler sunmaktadır. KMS 9 kısa adıyla anılan ürümüzü tüm bayi ve mağazalardan satın almak mümkün.
      Saygılarımla

  • Merhaba,
    Virüsleri anti-virüs firmalarının çıkarttığına dair söylentiler sizce gerçeği ne kadar yansıtıyor ?
    Yani Anti-virüs firmaları bir virüs yayıyor sonrada dezenfektesini çıkartıp
    satışını arttırıyor,bu konuda görüşleriniz nedir ?
    Teşekkürler…

    • Merhaba
      Aysun Hanım’a verdiğim cevabın aynısını söyleyebilirim. Geçmişte böyle bir bilgi hiç ortaya çıkmadı. Eğer bu gerçek olsaydı daha önceden böyle işler yapan birileri (İşten ayrılan ve atılan kızgın bir çalışan mesela) ortaya çıkar ve bunu açıklardı diye düşünüyorum
      Saygılarımla

  • Bir soru daha ekliyeyim.

    Üniversiteyi ilk kazandığımızda her kesin aklında çeşitli projeler vardı. Hocamızın ilk dediğini hiç bir zaman unutmadım sanırım kimsede unutamaz.

    “Programcı olarak zengin olmak istiyorsanız. Virüs yazmayı öğrenmelisiniz.”

    Bana göre bu virüslerin %90 ını virüs programı geliştiren kişiler yazıyor. Sonuçta bir virüs programının satıla bilmesi için ortaya çıkan virüsleri silmesi lazım. Virüs ne kadar çok çıkarsa programda o kadar çok satılır.

    • 🙂 Evet daha önce açıklamaya çalıştım.
      Asıl konu şu, birileri çıkıp virüs yazmayı kıvırıp bir yerli malı Antivirüs programı oluşturmayı neden akıl vermiyor hocanız? 🙂 Madem çözümünü keşfetmiş, hodri meydan 🙂

  • bütün güvenlik şirketleri en iyi yazılımın kendilerinde olduğunu söylerler, ben neredeyse bütün bilinen güvenlik yazılımlarını denedim ama web dünyasında olduğum için bütün virüs programlarından gol yedim, eseti avastı trendmicroyu kis i g datayı avirayı pandayı hepsini denedim, ama bilgisayarımdaki backdooru silemedi. Siz Kis müdürü olarak eski sürümlerde olmayan birşeyi yeni sürümlerinize kattığınızı düşünüyormusunuz?

    • Soruyu şöyle anlıyorum; Her yeni çıkan üründe yeni özellikler oluyor mu?
      Evet tabii ki, her yeni sürüm geçmişte yaşanılan sorunların çözümünü de getiriyor.
      Yaşadığınız sorunu info@kaspersky.com.tr adresine yollarsanız ilgilenip size sonucunu bildireceğim.
      Lütfen bu site yoluyla yolladığınızı Konu kısmına yazın.
      Saygılarımla

  • Halk arasında yaygın bir söylenti var trajon,virus bunları yapan ve piyasaya sürenler hep antivirüs firmalarıdır denir. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir.

    Saygılarımla..

  • e-ticaretin Türkiye de yeniyeni artığı şu dönemlerde internet alışverişi,banka işlemleri vs. sektörde Kaspersky’nin güvenlik yazılımları ile yeni bir soluk getirmesi beklenmeli mi?

  • Merhaba
    Çok net cevap vermek zor. Hacker Dünyası mafia benzeri bir örgütlenme içinde. Dayanışma, aralarında ticaret ve işbirliği çok profesyonel. Bu konuda Dünyanın her yerinde toplantılar düzenliyor , seminerler veriyorlar. İyi adam tarafında ise bu dayanışma çok zayıf 🙁 Her marka kendi imkanları ile birşeyler yapmaya çalışıyor.
    Bu nedenle bu tehlike gerçekten var ve olmaya da devam edecek. Kaspersky de bunu en aza indirmek için tüm gayretini gösterecektir.
    Saygılarımla

  • Merhaba;
    Yıllardır Kaspersky kullanıcı olarak herkese de tavsiye ediyorum ve devamlı olarak kullanıyorum.
    Size sorum kimsenin bilmediği yada kullanılmayan bir özellik olan Kaspersky’ın kurulduktan sonra Bilgisayarım içerisinde yer alan “Safe Run shared folder” isimli klasörün ne işe yaradığı. Ben bu klasörü hiç kullanmadım acaba siz bu klasörü kullanıyor musunuz? 🙂
    Teşekkürler

    • Merhaba
      Ürün özelliklerinden sandbox , sizi sistem içinde sanal bir ortam içinde çalışırken oluşabilecek tüm tehditleri geri alabilme özelliği sağlar. Yani bilgisayarınızın içindeki sanal dünya’da çalışırken, eğer bir virüs kaparsanız, sistemi eski haline getirip hiç virüs bulaşmamış duruma dönebilirsiniz. Bu tüm sistem için geçerli olan özellik, Safe Run folder’da da vardır. Yani sanal ortamda çalışmadan da bu klasör içinde yapacaklarınız güvenli ortamdadır.
      Saygılarımla

    • Teknik arkadaşımdan gelen açıklama ile daha fazla yardımcı olmaya çalışıyorum : Kaspersky İnternet Security istenilen programları Güvenli Çalıştır özelliği sayesinde öncelikle kendi içerisinde çalıştırıp güvenli çalıştırılan yazılımın var ise zararlı etkilerinden kullanıcıları korumaktadır , Güvenli çalıştırda kayıt edilen yada değiştirilen dosyaların standart durumda kullanılabilmesi için Kaspersky internet security Safe Run Shared Folder’ı kullanma özelliğini sunmuştur.Güvenli çalıştırda çalışırken buraya kayıt edilen bütün dosylar standard olarak çalışırkende kullanılabilir. Kaspersky Internet Security yüklenmesi ile beraber bilgisayarım’da bu klasör oluşur.

  • Sayın Murat Bey,geçen yıl iş yerindeki pc’leremize (8 adet) lisanslı Kaspersky kurulumu yaptık ve oldukça memnunduk.geçen ay süreleri dolduğu için hala yenileme yapmadık…
    Sorum şu olacak satmış olduğunuz lisanslı ürünlerinizin tekrar satımı için müşterilerle irtibata geçilmiyor mu? yoksa geçiliyorda bu bizemi uygulanmadı?

    • Merhaba
      Kaspersky ürünlerini tercih ettiğiniz için sizi kutlarım.

      Genel olarak bu çalışmayı bayilerimizin yapmasını bekliyorduk. Bunun atlanabildiğini gördüğümüzden kullanıcılarımızı biz aramaya karar verdik ama bu uygulama yeni başladı. Size sıra gelmemiş olabilir, kusurumuza bakmayın.
      Bana fimra ismini gönderebilirsenizhemen ilgili arkadaşlara haber verebilirim, sizi arayacaklardır.
      Saygılarımla

  • Bir yazılımın veya scriptin yeni bir versiyonunun çıkmasını gerektiren durumlar içerisinde mevcut sürümün açıkları, gereksinimleri karşılamaması vb. gibi durumlar söz konusudur.Bu tür durumlarda çoğu zaman güvenliği artırılmış ve yeni özellikleri ile yazılımın yeni bir versiyonu yayına çıkar. Kaspersky 2011’in yayına çıkmasına sebebiyet veren bu tür bir durum mu var; varsa Kaspersky 2011’in en önemli özelliği nedir? -varsa bir önceki sürümün eksikliği nedir- AV programlarında sanki satışları artırmak için her yıl yeni bir sürüm yayınlanıyor sistem içerisinde zaten güncelleme özelliği var. KIS 2010 ile KIS 2011 arasındaki temel fark nedir?

    • Merhaba
      Yeni sürümler eski sürümler üzerinde yapılan düzeltmeleri de içerir, yeni özelliklerİ de. Update’ler bazen bu özelliklerin gelmesi için yeterli olmayabilir, ürünü kaldırıp yeniden kurmadığınız sürece.
      Bu paralelde bazen sürüm değişikliklerinde büyük özellikler eklenirken (V5 ile V6 gibi), bazen de 2 farklı nedenle yeni sürüm çıkabilir
      1- Eski sürümdeki hatalar düzeltilmiş ve mini yeni özellikler eklenmiştir ve update ile ürünü değiştiremezsiniz (V7 ile V2009)
      2- Ya da tamamen pazarlama tekniği olarak yeni bir ürün çıkarılır.

      2010’dan 2011’e geçiş 2 nedeni de kapsar yani 2010 ile 2011 arasında ürün özellikleri açısından büyük fark gelmemiştir, sadece eski sürümdeki hatalar düzeltilip mini özellikler eklenmiş ama asıl pazarlama tekniği açısından yeni ürün çıkarılmıştır.

      • Yeni ürünler bir nevi pazarlama taktiği olarak her sene çıkıyor o zaman. Bazı görsel değişiklikler ve yeni arayüzle fırından çıkarılıyor. 🙂 Bir ürünün 2011 sürümü genelde en az 6 ay önce satışa çıkıyor. Bu da farklı bir taktik herhalde.

      • Bu her zaman geçerli değil. Bazen çok yeni özellikler nedeniyle de çıkabilir, bazen de az yenilik olmasına rağmen pazarlama tekniği açısından.
        Saygılar

  • kasperky virüs önleme sistemi dünya pazarında diğer sistemlere göre farklı bir yoldan hedefine ilerliyor. bu durum moralini bozabilir rakip sistemlerin. sizin başarınıza engel koymak için çalışmalar yapıyorlar mı? sizin cevabınız ne oluyor?

  • Merhaba
    Kaspersky’nin öne çıkardığı özellik tehlikelere karşı daha güvenli çözüm. Fakat diğer markaların da kendilerine göre stratejileri var tabi. Burada kullanıcının ne istediğini iyi bilmesi lazım. Güvenlik mi? Hız mı? Ürün özelliği mi? Hem maksimum güvenlik olsun hem hız olsun, mümkün değil. Bu 3000cc motorlu 500kg ağırlığında araca benzer. İlk kazada dağılır 🙂

    Rakiplerin büyük kısmı kendi yollarında başarı ile ilerliyorlar. Küçük bir kısmı ise tüm stratejilerini Kaspersky üzerine kurdukları da bir gerçek. Kaspersky yavaş, biz hızlı, Kaspersky pahalı , biz ucuz söylemlerine sıkça raslıyoruz ama bunu benim ya da Kaspersky’nin başarısını engellemek için değil, serbest piyasa rekabetinin gerekliliği şeklinde yaptıklarını düşünüyorum. Olgunlukla da karşılıyoruz 🙂
    Saygılarımla

  • Merhaba
    Bayilik sistemi tabii ki var. Türkiye Distribütörümüz Helyum http://www.helyum.com.tr ile temasa geçebilirsiniz. Hem kutu satışı hem de online satış konusunda. 216-3180808 İsa Bey online satış, Bayilik sistemi Aslıhan Hanım veya Başak Hanım. Helyum’un Ankra, İzmir ve Trabzon ofisleri de var.
    Saygılarımla

  • Murat bey Merhabalar,

    Ben kaspersky ile 2005 yılından beri ilgilenmekteyim, mutevasını açıklamak istemem ama merak ettiğim sorular var ve siz işin içinde biri olarak bunlara en doğru cevabı verebilirsiniz.

    Sizinde bildiğiniz gibi kaspersky aslında lisansların satıldığı ülke haricinde başka bir ülkeye pazarlanmasını istemiyor. Hatta territory limitation projesi buna güzel bir örnek.

    Ancak ne var ki, bu kısıtlama halen bir çok distribütörü kapsamıyor. Örnek ABD ve ona bağlı distribütör/bayiiler halen tüm dünyaya pazarlama yapabiliyor.

    Buna benzer bir kaç ülke’nin daha distribütörleri bu kısıtlama kapsamına girmeden lisansları kaspersky’ın bilgisi olmadan pazarlayabiliyor.

    Mesela helyum çıkışlı lisanslar başka bir ülkede kullanılamıyor.

    Hatta yine ülke kısıtlamalı bazı lisanslar, key dosyası olarak activation.kaspersky.com adresinden dönüştürüldükten sonra, key dosyası hex editör ile bir kaç yeri düzenlenip, sorunsuzca kaspersky internet security 2011 sürümüne yüklenip, kullanılabiliyor.

    İlk sorum şu, bu kısıtlama neden bazı ülkelerde halen geçerli değil?

    Ve kısıtlamnın geçerli olduğu ülkelerdeki lisanslar keye dönüştürüldükten sonra, neden basit bir yöntemle tekrardan yazılımda kullanılmasına olanak tanınıyor?

    Bu, kaspersky’ın “el altından pazarlayabildiğiniz kadar pazarlayın” diyip, öte yandan diğer distribütörlerin baskısına dayanamayıp lisanslara “territory limitation” getirip, istediniz yaptık ama bir yolunu buluyorlar mı demekte?

    Bunu sormamdaki sebep, örneğin vietnam’daki ismi lazım değil bir bayiiden (kaspersky resmi sitesi partner bölümündede adı yer alan) 5 dolara int.sec.2011 lisansı tedarik edebiliyorken, neden ülkemizdeki 35 dolar gibi fahiş fiyatlarla satılan aynı lisansı kullanmayı tercih edeyim?

    Benim sorularım çok aslında ama vakit buldukça devam edeceğim.

    Şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar.

  • Merhaba
    Bu konu içeride de çok sıkça tartışılan ve sorgulanan bir konu. Benim seviyedeki yöneticilerin cevabına erişemedikleri tarzda yani 🙂 Bununla birlikte IP’ye göre kod çalışması sonuçlandı, artık bölgesel IP kontrolü ile bölgeler arası kod satışları engellenmiş olacaktır diye umuyorum.
    Son sorunuzun cevabı ise benim içtenlikle ve rahatlıkla cevap verebileceğim bir soru; – Kimden aldığınızı bilmeden ürün almak her zaman problemlere gebedir. Birgün kod çalışmazsa ya da kredi kartı bilgileriniz başkasının eline geçerse bunun hesabını soracak kişiyi bile bulamazsınız – Ürün ile başınız derde girdiğinde soracak yani destek alacak kişiyi bulamazsınız – Ülkenizden aldığınız her ürün için vergi ödersiniz, ülkeniz kazanır, bu işten ekmek parası kazananların kazancı arar, bu kazançlar yurtiçinde kalır , bu dolaylı olarak size de kazanç sağlar.

    Sevgilerimle

  • Sormak istediğim şu; Antivirüs firmaları özellikle bilgisayarın olmazsa olmazı olan firmalar ile anlaşmalımıdır?
    Örneğin java, winamp, limewire gibi programlar kurar kurmaz bilgisayara virüs yerleştirmektedir. Az önce kaspersky deneme sürümünü indirdim ve winamp, java yükledim yaklaşık 700, 800 tane virüslü dosya gösterdi ve bunların hepsi sadece java ve winamp’ın içerisindedir.

    Bu programları kurar kurmaz sistemin hemen, hemen her yerine virüsler işlemektedir, üstelik java, winamp sürekli kullanılan ve sistem formatlandıktan sonra sürücülerin hemen arkasından kurulan ilk 10’dadır.

    Sisteme işledikleri gibi çeşitli programlarda çeşitli hatalar vermektedir. Bu konuda bizi aydınlatırsanız sevinirim. Sistemi yeni formatladım ve java, winamptan virüsler bulaştı sayısı 800’ün üzerindedir kaspersky denem sürümü öyle gösteriyor…

    • Sayın Karaca
      Hacker’lar en fazla kullanımı olan, herkes tarafında kabul edilmiş program, site ve işletim sistemleri üzerinde çalışmak isterler. Böylelikle daha fazla sayıda kişinin sistemine ulaşmış olacaklar ve bu işlemde pek de zorlanmamış olacaklardır, çünkü herkes bu programları kullanır ve programlarla bulduğu program ya da genel adıyla dosyaları hiçbir sorgulamaya tabi tutmadan sistemine indirir. Halbuki internet güvenli değildir. İnternette gördüğünüz kişiler ve dosyalar gerçek olmayabilir. İşte bu nedenlerle bu programları çalıştırdığınız anda bu zararlı kodları içeren dosyalarla karşı karşıya gelirsiniz. Sistemine bulaşması an meselesidir ve genellikle de bulaşır.
      Kaspersky Antivirüs programı da amacı gereği bunları tespit etmektedir. Bu tür programlarla anlaşması söz konusu bile değildir.
      Kaspersky’e olan ilginiz için teşekkür ederim.
      Saygılarımla

  • Murat Bey Benim size sormak istediğim soru;
    Sizinde kabul ettiğiniz üzere kaspersky bilgisayarların kasmasına neden oluyor.Bunun çok güçlü bir savunma sistemine sahip olmasından kaynaklandığını düşünüyorum ancak benim merak ettiğim kaspersky olarak bulut (cloud) tabanına geçmek gibi bir düşünceniz var mı?Çünkü bu sistem bilgisayardaki kasmayı engelleyerek (panda cloud gibi) kaspersky tek negatif yönünüde ortadan kaldırmış olursunuz.

    Teşekkürler.

    • Merhaba
      Makul özellikteki sistemlerde kasma gibi bir sorunumuz yok. Yaşadığınız sorunu destek.helyum.com.tr’ye aktarmanızı tavsiye ederim. İsterseniz http://www.kasmaski.com adresine gözatıp ayarları kontrol edin önce.

      Bulut Bilişim dediğimiz internetin kendisi zaten. İnterneti çizerken bile bulut resmi yaparız değil mi? 🙂 Yeni birşey yok. Antivirüs programları zaten yıllardır bulutta çalışıyor. Yönetimsel açıdan ise yani internet üzerinden AV yüklenmesi ve yönetilmesi Beta sürümü çıktı, yakında yetkili bayilerimiz üzerinden servis olarak satılacak.
      Sevgilerimle

  • Bilgisayarı her açtığımda “Bir zararlı tespit edildi: PDM.Keylogger C:\WINDOWS\SYSTEM32\DRIVERS\KBFILTR.SYS Yok” hatasını alıyorum belirtilen dosyayı ayrıca taratıyorum herhangi bir tehdit bulunamadı diyor KAV 2010. Demo sürümünü kullanıyorum güncellemede yaptım. Bilgisayarımda Keylogger var mı? neden silinmiyor. Demo sürüm olduğu için tam tarama yapmıyor olabilir mi?

  • Kaspersky’ın hangi özelliği diğer anti virüs programlarından daha kaliteli bir duruma getirdi?

    • Merhaba
      Diğer markalar hızını, ürün özelliklerini, reklamını vs ön plana çıkarırken Kaspersky her zaman virüs yakalama kabiliyeti yani teknolojisi üzerinde yoğunlaştı. (AV programı alan herkesin hızdan ziyade güvenliğin önemini anlaması gerekiyor sanırım :))Sanırım bu avantaj buradan doğdu.
      Saygılar

  • Virus Programları içerisinde bildiğim kadarı ile kaspersky en iyilerinden bir tanesi. Tebrik ederim böyle bir ürün çıkarıldığı için. İnternet ortamında lisans satın alarak kaspersky kullanan insanları bilmiyorum ama Warez ortamında dağıtılan keyleri kullananlar sanırım daha çok. Bunu önlemek için yapılacak çalışmalarınızı öğrenmek istiyorum? En son 2011 için yapılan sadece Online aktivasyon kodu ile etkinleştirme tipide kırılıp lisanslar manuel olarak eklenebiliyor.

    • Merhaba
      Hırsıza kilit dayanmaz lafını boşa söylememiş büyüklerimiz 🙂 Nasıl bir önlem alırsanız alın, illa bunu çözecek bir yöntem bulunacaktır.
      Kaspersky olarak bu crack kodları kullananlardan ziyade bunun ticaretini yapanlarla mücadele ediyoruz. Birçok alışveriş sitesindeki bu tür kodların satışını engelledik. Diğer yandan warez sitelerde dağıtılan kodlar bir süre sonra kitleniyor çünkü aynı kodu 1 gün içinde 10.000kişi yüklüyor ve anında kod kitleniyor.
      Emeğe , hakka saygıyı anlayana, bunun bu işten ekmek parası kazananların emeğini çalmak olduğunu anlayana, aynı zamanda ülke için vergi kaybına yola açacağını anlayana kadar süre geçecek sanırım 🙁

  • Geçen ayın kazanan sorusuna şöyle bir baktım. Aklıma iyi sayılabilecek bir fikir geldi. Her virusun tek tek imzasını alıp veritabanına kaydetmek gerçekten zor bir iştir ve yıllar geçtikçe veritabanı boyunu oldukça büyüyecektir. Buda kullanıcı açısından istenmeyen bir durumdur. Peki neden şöyle bir sistem geliştirilmiyor. Viruslerin genel davranışları hemen hemen birbirine benzer. Bu özel davranış biçimleri veritabanına kayıt edilmiş olsa ve virusler bu davranış biçimine benzer davranırsa antivirus onları yakalasa çok iyi olur tabi mümkünse. Diğer bir avantajıda yeni çıkmış bir virusu bile yakalayabilir. Şuan bildiğim kadarıyla bir yeni çıkan vir virusun yayılma durumuna göre tanınması aylar alabiliyor tabi bu zaman içerisinde birçok kişi zarara uğrayabilir. Bu konuda kaspersky’ın yaptığı bir çalışma var mı yada anlattığım teknolojiyi zaten kullanıyorlar mı kullanmıyorlarsa da yapılabilir bir sistem midir ve bu konuda bir uğraşıları var mı? Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ederim..

  • Merhaba
    Bu teknoloji bir süredir kullanılıyor. Bunun kullanımında birkaç yol var; 1- Virüsler laboratuarlara geldiğinde bunu robotlar karşılıyor, geçmişteki virüs davranışına göre bir hareket varsa anında imza dosyaları güncelleniyor 2- Sezgisel taramanın çalışma esaslarından biri de budur.
    Sevgiler

  • İnternet sizin ve çoğunluğun bildiği gibi çok hızlı gelişen bir ortam. Virüslerde bu gelişen ortamda hızla yayılıyor. Dünya üzerinde aynı anda binlerce yeni virüs çıkma ihtimali oldukça büyüktür. Buda her bilgisayarın er ya da geç bir virüsle karşılaşacağının kesin olduğunu gösterir. Yani biz hangi virüs programını seçersek seçelim bu kötü talih her zaman olacak ve olabilecektir. Peki biz bunu bile bile neden bir anti virüs programı kullanalım hatta neden bilgisayarı bu derece yavaşlatan bir antivirüs programı tercih edelim?

    Birde zamanında benim ve bir çok kişinin başına bela olan bir trojan vardı. O zamanki hiç bir büyük firma bu bilinen virüsü silemiyordu. Yani bu virüsün uzun süredir yaygın olmasına rağman hatta donanimhaberde bile konular açılmasına rağmen silen bir program bulunamyordu. Daha sonra büyük firmalardan çok bir programcı tarafından yazılmış, Dracula gibi basit bir program ile ancak silebildik. Ancak merak ettiğim benim virüs silmekten doğru düzgün alamıyan kişilerin bile bunu bilmesi karşın, antivirüs firmalarının bundan haberi yokmuşçasına uzun bir süre boyunca görmezden gelmesnin sebebi nedir? Şuan heralde siliyor heralde…

    • Merhaba
      Araç kullanırken de emniyet kemeri sizi bir yre kadar korur,kemr takılıyken bile ölümcül kazalar olduğunu biliriz ama yine de takmalıyız. Evet, AV programlarının bulamadığı ya da temizleyemediği çok özel bir zararlı kod birgün bilgisayarınıza bulaşabilir ama hergün günde 30.000den falza ortaya çıkan bu zararlı yazılımlardan korunmuş olursunuz. Kullanmadığınız durumda bunların hepsine açık hale gelirsiniz.
      Bu tür eleştiriler bizlere çok geliyor. Bu marka buldu, Kaspersky bulamadı, yok kaspersky buldu, norton bulamadı filan. Olayın detaylarını aldığımızda, gerekli ayar ve güncellemelerin düzgün yapılmadığına raslıyoruz. Genellikle teknik kökenli insanlar bu tür sorunlarda üretici firmaya başvurmaya tenezzül etmiyor , AV programını küçümsüyor. Gerçekte böyle olmamalı. Her konunun uzmanı olduğu gibi AV yazılımlarının da uzmanı var. Bu anlattığımda bugüne kadar gelen şikaytlerin hiçbirinde beni haksız çıkarmadı 🙂
      Sevgiler

  • Baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknoloji ile birlikte sanah tehlikelerde aynı oranda artmaya başladı.. Bunun yanı sıra, Özellikle Türkiye’de bir çok bilgisayar kullanıcısı temel düzeyde olduğu için antivirüs programının marifetinden çok kullanıcının becerisi ön plana çıkıyor.. Aynı zamanda virüs, trojan vb. türlerde en popüler antivirüs programlarına yönelik geliştiriliyor. Bu baş döndürücü hıza “Kaspersky” yetişebiliyor mu?

    • Merhaba
      Kullanıcı becersinin gerekmediği AV programlarını seçmek lazım. Kasğersky de dahil birçok program bunu gerçekleştiriyor. Kullanıcının sadece bilinçli olması yeterli.
      Kasğersky laboratuarlarında 500 den fazla ARGE mühendisi çalışıyor. Herbiri konusunda uzman ve bu sorunuzun cevabını onlar başarıyla hallediyor diye düşünüyorum
      Saygılarımla

  • murat göce,

    Bir adet Kaspersky Internet Security 2011 benim için gerekli her şeyi kapsıyor mu?Kaspersky Internet Security 2011 bütün ihtiyacı karşıladıgı için mi bu kampanyada?

    Tesekkuler

    • Merhaba
      İnternetten gelebilecek tüm tehditler için evet, KIS 2011 ürünü herşeyi kapsar. Diğer yandan siz eğer yedekleme, şifreleme gibi bilgi güvenliği konusunda ek özellikler düşünüyorsanız Pure ürününü kullanmanızı tavsiye ederim.
      Saygılarımla

  • Merhaba Murat Bey,

    Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir lisanslı kaspersky kullanıcıyım ve gerçekten de çok memnunum. Bu bağlamda bir sorum olacak.

    Kaspersky Internet Scurity, diğer antivirüs programlarından farklı olarak herhangi bir bilgisayarda tesbit ettiği zararlı yazılımı Kaspersky Laboratuvarına bildiriyor, oradaki uzmanların bu zararlı yazılıma karşı bir panzehir geliştirmesini ve bunu en kısa sürede kullanıcıların bilgisayarına güncelleme yolu ile yüklemesini mi sağlıyor?

    Umarım Kaspersky’in çalışma sisteminde sorduğum soru tarafınızca anlaşılır.

    İlginizden ötürü teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

    • Merhaba
      Sorunuz için teşekkür ederim. Seyahat nedeniyle cevaplarda geç kaldım, herkesten özür dilerim.

      Kasperky gibi ileri teknoloji kullanan firmalarda günlük olağan virüsler robotlar tarafından karşılanıp, çözümü de anında ıulaştırılıyor. Hergün 30.000 virüs çıkması nedeniyle bu kadar iş gücü barındırmak imkansız.
      Robotların çözemediği virüsler de uzman analistler tarafından hallediliyor (Woodpacker grubu) Bütün bu çalışma sonuçları update’leri ile kullanıcılara ulaştırılıyor. Kaspersky’de bu süre ortalama 1 saat.
      Saygılarımla

  • Bircok guvenlik sitesinde satilan crypterlarin ureticileri kaspersky gibi bir antiyi kandirmak icin sadece 2-3 gunlerini ayiriyorlar. en agir virusleri kaspersky i aldatarak pc ye bulastiriyorlar. Ama kaspersky bunu anca 2-3 Ay sonra fark ediyor ve zaten ettigi anda gelismis guvenlik uzmanlari diye hitap ettigim hackerlar tum pc lere yeni cryptlenmis sistemi updateliyorlar boylece kaspersky yetersiz kaliyor. Neden boyle bir yazilim bu kadar yetersiz ? Bu kadar yilin deneyimi 2-3 Guvenlik uzmani(hacker-yazilimci) ile bas edemiyor?

  • diğer virüs firmalarından kaç gömlek üstte olduğunuzu düşünüyorsunuz. rekabet pasta diliminde yüzde oranınız nedir. kullanıcıların sizi tercih etmeleri için 3 neden ve sonucunu söyleyebilirmisiniz?

    • Antivirüs firmalarının kalitesini ya da birbirine olan üstünlüğünü belirleyen en önemli noktalar şöyle
      – Arge departmanı gücü
      – Çıkan tehditlere karşı en hızlı cevap
      Kaspersky’de bu özellikler var. Fakar hepsinden üstün demek yanlış, aynı kategoride olan diğer markalar Symantec, McAfee ve yakın zamanda çalışmaya başladığım Trend micro.
      Dünyada ve ülkemizde sıralama aşağı yukarı aynıdır
      1- Symantec 2- McAfee ve TrendMicro 3-Kaspersky
      Dünya sunucu pazarında Trend micro’nun liderliği açık farkla önde iken, bireysel ürünlerde Symantec ve Kaspersky daha iyi konumda

  • merhaba murat bey.benim sıkıntım evde 3 adet bilgisayar var.masaüstü ve 2 de laptop …ve karspersky antivirüs programını her yıl 3 adet almak çok ağır oluyor.tek programı 3 bilgisayarıma kullanamazmıyım?

Yorum Yap